Cumhuriyet Halk Partisi’nde kongre sürecine girilirken, İnegöl’de siyasi kulisler hiç olmadığı kadar hareketlenmeye başladı.
Genel Merkez’in gönderdiği yazıyla birlikte 13 Ağustos’ta mahalle delege seçimlerinden başlayacak takvim öncesi, telefon trafiği hızlanmış durumda.
Hatta üye listeleri havada uçuşuyor diyebilirim.
Peki Kongre süreci ne anlama geliyor?
Parti içi demokrasinin gereği olarak görülen bu yarış, son yerel seçim zaferinin ardından CHP’nin yönünü belirleyecek bir yol ayrımı niteliğinde.
Çünkü bugün artık CHP sadece bir muhalefet partisi değil,
Özgür Özel’in deyimiyle Türkiye’nin birinci partisi.
Ama bu gerçek, partideki çıkar gruplarını da boş durmaya itmiyor.
Bakınız, Bursa CHP’nin değişim sürecinin en önemli aktörlerinden biri oldu.
47 yıl sonra gelen Büyükşehir zaferi, sadece bir belediye kazanımı değildi.
Parti içindeki güç dengelerini de değiştirdi.
Ancak unutmayalım,
Değişim, rantı kaybedenler için tehlikedir.
Şimdi görüldüğü üzere aynı isimler yeniden sahnede.
Geçtiğimiz seçimlerde partinin adayları için tek bir adım atmayan, hatta karşı cepheyle iş tutan isimler, yeniden örgüt yönetiminde yer bulmak için kolları sıvamış durumda.
İnegöl’de de nabız yüksek.
İnegöl, bu mücadelenin en sıcak yaşanacağı ilçelerden biri.
Son yazımda belirttiğim gibi gelen bilgiler, en az 6 ismin başkanlık için hazırlık yaptığını gösteriyor.
Hatta bazı isimler işi ileriye taşıyarak gizli toplantılar yapmaya başladı.
Hem üye listeleri kontrol ediliyor,
hem de yönetim oluşturmak için kollar sıvanmış durumda.
Öyle ki, kiminle görüştüklerini gözlerden uzak tutmak için VIP bölümler tercih ediliyor.
Muhtemeldir Son düzlükte gruplar dengelerine göre birleşip,
bu rakam 2 yada 3’e düşecektir.
Ayrıca sıkça telefonda alıyorum.
İsimler soruluyor.
İsimleri de bu köşede yavaş yavaş yazmaya başlayacağım.
Peki, bu heyecanın sebebi ne?
Çünkü CHP, son yerel seçimde aldığı ivmeyi korumak zorunda.
Bursa’da ve İnegöl’de yeni seçilecek yönetimler, partinin 2028 seçimlerine nasıl hazırlanacağını belirleyecek.
Asıl tehlike nerede?
Kurultay davası sürecinde gördük.
Aslında CHP’nin önündeki en büyük engel AK Parti değil.
Çünkü CHP son seçimde rüştünü iyice ispatladı.
Asıl tehdit, parti içerideki çıkarcı klikler.
Bugün görev almak için sıraya giren bu isimlerin bir kısmı, dün seçim kaybedilmesi için çalışan isimler değil miydi?
Partinin yeni yol haritası, bu gerçeği görerek çizilmeli.
Özgür Özel’in söylediği gibi,
“Bu parti, Atatürk’ün partisidir.”
Kendi kişisel ikballeri için partiyi sabote edenlere karşı tavizsiz durulmazsa, kongre süreci yeni bir umudun değil, yeni bir krizin başlangıcı olabilir.
Yazarın dip notu: CHP’de Kılıçdaroğlu döneminde Genel Başkan Yardımcılığı yapmış, Bursa Milletvekili Prof. Dr. Lale Karabıyık hoca hayatını kaybetti. Işıklar içinde uyusun. Başta ailesi olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi’nin başı sağolsun.

YORUMLAR