Musa CANKAT//19 EYLÜL 2023
Yaşadığımız şu çağda…
Dünyaya yayılmış Yahudi nüfusu 25-30 Milyon civarında olduğu dillendirilmektedir. Bunu, dünya nüfusuyla orantıladığımızda; sanki Ak Deniz de Bir damla kadar ya kalır, ya kalmaz…
Öte yandan:
Dünya ekonomisinin önde gelen gücü (29. Ekonomi) elinde bulunduran yine Yahudilerdir… Bunu masaya yatırıp tartıştığımızda; bu ırkın gerek tarihi ve gerekse inanç faktörünün, kendilerine Allah tarafından tanınan ayrıcalıklardan mı kaynaklandığı bizleri düşündürmelidir…
Örneğin:
Bakara Suresi’nin 47 ve 122. Ayetlerinden:”Ey İsrail oğulları size verdiğim nimetlerimi ve sizi alemlere üstün tuttuğumu unutmayın…”
Ve:
“Fırat’ın Batısı ile, Nil’in Doğusu arasındaki toprakları size vatan kıldım …”(Tevrat, Tekvin; Bap 15, Ayet 18. Keza, Çıkış; Bap 23,Ayet 31. ) Vaadi; kainatın tek hakimi, Yüce yaratanın, İsrail oğullarına tanıdığı bir hak olduğuna göre; biz kullara yapacak ne olabilir ki? (Eğer Allah’a inanıyor ve iman ediyorsak tabii…)
Bunlardan dolayı olsa gerek:
İsrail oğulları, Hz. Musa ile Mısırdan çıkıp Kenan Topraklarına yayılmaya başladıklarından bu yana; Allahın kendilerine bahşettiği bu topraklara sahip olmak için, o coğrafyada yerleşik kavimlerle savaşları günümüze dek devam edip gelmektedir…
Örneğin Filistinler…
Kesin olmasa da; dillendirilen söylencelere dayanarak MÖ 12 Bin Yıllarında Girit Adasından çıkarak, Anadolu üzerinden gelip, şimdiki mekanlarına yerleşmişler ve asemile olarak Araplaşmışlardır…
İsrail Oğullarına Gelince:
Yukarıda değindiğim gibi; Filistinlilerden çok sonra Musa peygamberin önderliğinde, Mısırdan çıkıp asırlar boyu; bu topraklara yerleşmek için savaşmaktadırlar…
Peki; kimdir İsrail oğulları?
Hz. İbrahim’i hep biliriz. Bir söyleme göre, Sümerler döneminde Urfa’da, başka bir sava göre de, Güney Mezapatomya da yaşamış, semai dinlerin ve tek tanrı inancının kurucusudur… Kesin olarak ırkı bilinmese de; Sayın C.Başkanımızın, 30-1-2018 Salı Günkü nutkunda “Biz, Millet-i İbrahim’den geliyoruz” Diyerek, bu konuya açıklık getirmişlerdir.(!) Mesela…
Hz İbrahim:
Doğup büyüdüğü yerde yaşayan put preslerin baskısına dayanamayarak, kardeşinin oğlu LUT’u da yanına alıp, Filistin Topraklarının güneyine Tuz Göl civarındaki dağlık arazide çadır kurmuştur.
Daha sonra:
Lut Amcası İbrahim den ayrılıp başka diyarlara yerleşerek orada çoğalıp nesiller vermiştir…
Hz. İbrahim’in İki oğlu vardır…
İlki: Eşi Sara’nın Mısırlı Cariyesi Hacar’dan doğma İsmail dir. Çok kısa bir zaman sonra İsmail’i ve Hacar’ı kıskanan Sara, İbrahim’e takaza etmeye başlar…
Hz. İbrahim de Hacar ile İsmail’i Bu günkü Mekke şehri civarında bir yere bırakarak döner.
İsmail Burada kök salar, zürriyeti çoğalır…
Söylencedir ki: Bu gün Arap Yarım adasın da yaşayan halkların atası başta İsmail ile Lut’un zürriyetleridir…
Allah’ın hikmetidir ki:
Beş Altı Yıl sonra da; Sara dan, adı Allah tarafından konulan İshak dünyaya gelir…
İshak’ın İki oğlu olur; büyüğü, Esav, küçüğü de, Allah tarafından adı İsrail olarak değiştirilen Yakup tur…
İşte:
İsrail oğulları olarak anılan kavim; Mısır da Firavunla yaşanan uzun maceralardan sonra, Hz Musa’nın önderliğinde, bugünkü topraklara göç ederek gelişir ve serpilirler…
Ancak:
MÖ 2. Ve 1. Yüz Yıllar arası, Büyük Roma İmparatorluğu ,İsrailleri yaşadığı topraklardan sürüp çıkarınca; Avrupa, Afrika ve Asya Kıtalarına dağılarak, oralarda kök salarlar…
Bulundukları yerlerde, yaşamın her kesiminde gelişen ve özellikle de ticaret alanında çok zenginleşen bu kavim; 19. Yüz Yıldan sonra Allah’ın vaat ettiği ve kendilerince kutsallaşan topraklardan yerler satın alarak ağır, ağır Filistin’e yerleşmeye başlarlar…
Özellikle:

Dünya Harbi Nazi Almanya’sında toplu kıyıma uğrayan İsrail Oğulları; Birleşmiş Milletlerin desteğiyle, 1947 de Filistin topraklarında devletleştirilirler…
O günden bu yana:
Başta Filistin Halkıyla ve komşu Araplarla savaş içinde yaşayan İsrailler; Batının hoş görüsüyle, acımasız katliamlara neden olmaktadırlar…
Filistin Halkı, asırlar boyu yaşadıkları topraklarında özgür kalabilmeleri için Yaser Arafat liderliğinde Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) adıyla anılan bir eylemci yapılanmanın verdiği mücadele dünyada etki yaratmaya başlayınca…
Bu kez:
Huzuru kaçan Batının süperleri; FKÖ’nün gücünü içten frenlemek için adına Hamas denilen, İhvan-ı Müslümün (Müslüman Kardeşler) paralelinde kukla bir örgüt kurdurup, Filistin yönetiminde söz sahibi yaptılar…
Ne tekim:
Bugünlerde yaşanılan İsrail vahşetinin tetikçisi uzaktan kumandalı Hamas değil midir? Her şeyin normal olduğu bir ortamda İsrail topraklarına saldırıp onca Yahudi’yi öldürmek hangi akla hizmettir?
Günümüzde:
Üç günlük yasını tutmaya başladığımız Filistinli dindaşlarımızın acısını yüreğimizde taşırken, Faşist İsrail’i de lanetliyoruz.
Azıcık düşünelim:
Bu katliamın tetikçisi, Hamas’ın hiç suçu yok mudur?
Şunu da bilelim ki:
semavi Dinlerin öğretisine göre, İsrail oğulları ile Araplar kökleri Hz İbrahim’e
ORTADOĞU KAZAN…
19 EYLÜL 2023
Yaşadığımız şu çağda…
Dünyaya yayılmış Yahudi nüfusu 25-30 Milyon civarında olduğu dillendirilmektedir. Bunu, dünya nüfusuyla orantıladığımızda; sanki Ak Deniz de Bir damla kadar ya kalır, ya kalmaz…
Öte yandan:
Dünya ekonomisinin önde gelen gücü (29. Ekonomi) elinde bulunduran yine Yahudilerdir… Bunu masaya yatırıp tartıştığımızda; bu ırkın gerek tarihi ve gerekse inanç faktörünün, kendilerine Allah tarafından tanınan ayrıcalıklardan mı kaynaklandığı bizleri düşündürmelidir…
Örneğin:
Bakara Suresi’nin 47 ve 122. Ayetlerinden:”Ey İsrail oğulları size verdiğim nimetlerimi ve sizi alemlere üstün tuttuğumu unutmayın…”
Ve:
“Fırat’ın Batısı ile, Nil’in Doğusu arasındaki toprakları size vatan kıldım …”(Tevrat, Tekvin; Bap 15, Ayet 18. Keza, Çıkış; Bap 23,Ayet 31. ) Vaadi; kainatın tek hakimi, Yüce yaratanın, İsrail oğullarına tanıdığı bir hak olduğuna göre; biz kullara yapacak ne olabilir ki? (Eğer Allah’a inanıyor ve iman ediyorsak tabii…)
Bunlardan dolayı olsa gerek:
İsrail oğulları, Hz. Musa ile Mısırdan çıkıp Kenan Topraklarına yayılmaya başladıklarından bu yana; Allahın kendilerine bahşettiği bu topraklara sahip olmak için, o coğrafyada yerleşik kavimlerle savaşları günümüze dek devam edip gelmektedir…
Örneğin Filistinler…
Kesin olmasa da; dillendirilen söylencelere dayanarak MÖ 12 Bin Yıllarında Girit Adasından çıkarak, Anadolu üzerinden gelip, şimdiki mekanlarına yerleşmişler ve asimile olarak Araplaşmışlardır…
İsrail Oğullarına Gelince:
Yukarıda değindiğim gibi; Filistinlilerden çok sonra Musa peygamberin önderliğinde Mısırdan çıkıp asırlar boyu; bu topraklara yerleşmek için savaşmaktadırlar…
Peki; kimdir İsrail oğulları?
Hz. İbrahim’i hep biliriz. Bir söyleme göre, Sümerler döneminde Urfa’da, başka bir sava göre de, Güney Mezapatomya da yaşamış, semai dinlerin ve tek tanrı inancının kurucusudur… Kesin olarak ırkı bilinmese de; Sayın C.Başkanımızın, 30-1-2018 Salı Günkü nutkunda “Biz, Millet-i İbrahim’den geliyoruz” Diyerek, bu konuya açıklık getirmişlerdir.(!)
Hz İbrahim:
Doğup büyüdüğü yerde yaşayan put preslerin baskısına dayanamayarak, kardeşinin oğlu LUT’u da yanına alıp, Filistin Topraklarının güneyine Tuz Göl civarındaki dağlık arazide çadır kurmuştur.
Daha sonra:
Lut Amcası İbrahim den ayrılıp başka diyarlara yerleşerek orada çoğalıp nesiller vermiştir…
Hz. İbrahim’in İki oğlu vardır…
İlki: Eşi Sara’nın Mısırlı Cariyesi Hacar’dan doğma İsmail dir. Çok kısa bir zaman sonra İsmail’i ve Hacar’ı kıskanan Sara, İbrahim’e takaza etmeye başlar…
Hz. İbrahim de Hacar ile İsmail’i Bu günkü Mekke şehri civarında bir yere bırakarak döner.
İsmail Burada kök salar, zürriyeti çoğalır…
Söylencedir ki: Bu gün Arap Yarım adasın da yaşayan halkların atası başta İsmail ile Lut’un zürriyetleridir…
Allah’ın hikmetidir ki:
Beş Altı Yıl sonra da; Sara dan, adı Allah tarafından konulan İshak dünyaya gelir…
İshak’ın İki oğlu olur; büyüğü, Esav, küçüğü de, Allah tarafından adı İsrail olarak değiştirilen Yakup tur…
İşte:
İsrail oğulları olarak anılan kavim; Mısır da Firavunla yaşanan uzun maceralardan sonra, Hz Musa’nın önderliğinde, bugünkü topraklara göç ederek gelişir ve serpilirler…
Ancak:
MÖ 2. Ve 1. Yüz Yıllar arası, Büyük Roma İmparatorluğu ,İsrailleri yaşadığı topraklardan sürüp çıkarınca; Avrupa, Afrika ve Asya Kıtalarına dağılarak, oralarda kök salarlar…
Bulundukları yerlerde, yaşamın her kesiminde gelişen ve özellikle de ticaret alanında çok zenginleşen bu kavim; 19. Yüz Yıldan sonra Allah’ın vaat ettiği ve kendilerince kutsallaşan topraklardan yerler satın alarak ağır, ağır Filistin’e yerleşmeye başlarlar…
Özellikle:
Dünya Harbi Nazi Almanya’sında toplu kıyıma uğrayan İsrail Oğulları; Birleşmiş Milletlerin desteğiyle, 1947 de Filistin topraklarında devletleştirilirler…
O günden bu yana:
Başta Filistin Halkıyla ve komşu Araplarla savaş içinde yaşayan İsrailler; Batının hoş görüsüyle, acımasız katliamlara neden olmaktadırlar…
Filistin Halkı, asırlar boyu yaşadıkları topraklarında özgür kalabilmeleri için Yaser Arafat liderliğinde Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) adıyla anılan bir eylemci yapılanmanın verdiği mücadele dünyada etki yaratmaya başlayınca…
Bu kez:
Huzuru kaçan Batının süperleri; FKÖ’nün gücünü içten frenlemek için adına Hamas denilen, İhvan-ı Müslümün (Müslüman Kardeşler) paralelinde kukla bir örgüt kurdurup, Filistin yönetiminde söz sahibi yaptılar…
Ne tekim:
Bugünlerde yaşanılan İsrail vahşetinin tetikçisi uzaktan kumandalı Hamas değil midir? Her şeyin normal olduğu bir ortamda İsrail topraklarına saldırıp onca Yahudi’yi öldürmek hangi akla hizmettir?
Günümüzde:
Üç günlük yasını tutmaya başladığımız Filistinli dindaşlarımızın acısını yüreğimizde taşırken, Faşist İsrail’i de lanetliyoruz.
Azıcık düşünelim:
Bu katliamın tetikçisi Hamas’ın hiç suçu yokmudur?
Üstelik:
Semavi Dinlere göre, Araplarla İsrailler kökleri Hz. İbrahim’e dayanan en yakın akrabadırlar… İyi mi?