EĞİTİMİN ARAPÇASI -2-

Musa CANKAT//16 EYLÜL 2023
Özal’dan günümüze eğitimin genelinde de, liberalizmin tüm haşmetiyle kol gezdiği bilinmelidir… Ülkemiz gibi gelişmekte olan her millette; kapitalist ülkelere özenerek uygulamakta oldukları eğitim sistemleri, kendilerine fayda sağlamamıştır…
Çünkü:
Kapitalist ülkelerde doğan her çocuğun geleceği devlet teminatı altındadır. Oralarda öğrencilerin yetenekleri ne olursa olsun mutlaka insanca yaşayabileceği bir ortam, devlet tarafından kendisine hazır verilmektedir…
Ondan sonra da:
Temel eğitim kesitinde de, öğrencilerin yetenek ve ilgi alanları rehber öğretmenlerce iyice analiz edilerek, geleceklerine yön verilmektedir…
Geri kalmış ülkelerde:
Böyle bir anlayış, böyle bir alt yapı olmadığı için, genç neslin geleceği;“Saldım çayıra, mevlam kayıra” aymazlığı içinde bocalayıp durmaktadır…
Ülkemize gelince:
Tahmini %80 üniversite bitirmiş gençlerin, işsiz avare dolaşmalarını hiçbir mazeret kapatamaz…
O zaman sormazlar mı?
Devlet niçin vardır diye; o zaman sormazlar mı: Devleti yönetenler niçin oradalar; niçin bol kepçe tarafından yemleniyorlar diye…?
O kadar zor mudur?
Ülke nüfusu, Beş, On, 20 Yıl; hatta 0tus, kırk Yıl sonra
Kaç Milyon olacağını üç aşağı beş yukarı tahmin etmek?
Gelişen dünyanın gerisine düşmemek için:
Hangi alanda, hangi dalda, hangi yetenek ve donanımda kaç elamana ihtiyaç duyulacak gibi, kapsamlı araştırma yaparak bu verilere göre eğitim planlaması yapılması çok zor mudur?
Örneğin Köy Enstitüleri:
Üretim içinde eğitimin gelişmesinde dünyaya örnek, tek sistem değil miydi? Anadolu da hatırlı Toprak Ağalarının hegemonyalarına çomak sokuyor endişesi ile; “Bunlar Gominist yuvaları” diye karalayıp, kapattırmak, hangi emperyal güçlerinin ekmeğine yağ sürdü, Düşünen oldu mu?
Osmanlının son döneminde, Devrimci Devlet Adamı, Mithat Paşa; Abdülhamit tarafından Taif Zindanlarında boğdurulmadan önce: Başta Bursa İlimizde olmak üzere Birçok yerde açtığı “Mekteb-i Sanayiye” adlı meslek okullarının genç cumhuriyet döneminde çok büyük hamlelerle geliştirildiği halde; günümüzdeki halini araştıran yurtseverler(!) ne düşünüyorlar acaba?
Özellikle:
Son 20 Yılda ülkemizin sanayi alanında kalkınmasında kalifiye işçi ihtiyacını karşılayan Endüstri Meslek Liseleri, ne durumda araştıran var mı? Dindar gençlik yetiştirmek sevdasıyla ulusumuzun üretim damarlarını kuşa çevirenler, hangi emperyalist düşüncenin değirmeni için su taşıyorlar diye sorgulayan var mı?
Eskimiş bir eğitimci gözüyle derim ki:
-Ülkemizdeki tüm üniversitelerin kaynağı; Meslek Liselerine dayanmalıdır…
Ülkemizin çocukları Temel Eğitim sürecinde, ilgi ve yetenek alanları, konunun uzmanı öğretmenlerce, izlenip, veli ve okul yönetiminin de görüşleri alınarak; hangi liseye gidince üniversite eğitimi için yararlı olacağı konusunda rehberlik yapılmalıdır…
Örneğin:
Tıp Fakültelerine, Sağlık Koleji ya da, Sağlık Meslek Liselerinden, mezun olup, sınavlarda başarı gösteren gençlerin alınması, mesleki başarılarını olumlu yönden Etkilemez mi?
Keza:
Elektrik ve elektronik üst eğitimi için; Meslek Liselerinin aynı dallarından mezun olanların alınması, alt yapısı hazır elamanın yetişmesinde yararı olmaz mı?
Yine:
Üretim sahasında yetkin gençlerin hazırlanmasında araç
olacak üniversitelerimiz için; alt yapısı hazır gençlerin varlığı, tesadüfleri bertaraf ederek; ülke gelişmesinde en büyük yarar kaynağı olmaz mı?
Bu ve benzeri dallarda, üniversitelerimizin temel kaynağı; mutlaka Meslek liseleri olması, yarınımızın sigortası olacak gençlerimizin sağlıklı ve konusunun ehli olarak, ülke hizmetinde büyük başarılara imza atacakları bilinmelidir…
Ancak:
Siyasi beklentilerle, amacın dışında, üretim ve hizmet getirisi düşünülmeden her ile, her ilçeye üniversite açmak; halkı kandırmak ve popülist bir yaklaşımdır…Ülkede boş, avare, amaçsız, gençlerin zamanını çalmaktan öte bir işe yaramamaktadır…
Herkes de bilir ki:
Gerek hizmet, gerekse de üretim sektörleri için yetkin gençlerin yetiştirilmesi ülkemiz kalkınmasında en büyük güçtür.
Son söz:
Üretmeyen toplumlar esarete mahkumdur… NOKTA: