Nöbetçi Eczaneler
Türkiye’nin önde gelen iş dünyası örgütlerinden TÜSİAD’ın Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında bir kez daha adli süreç başlatıldı. İki isme yönelik bu kez “zincirleme şekilde adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla yeni bir iddianame düzenlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Turan ve Aras’ın en az 50 gün adli para cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. Yeni iddianame, daha önce yine bu iki isme yönelik düzenlenen “halkı yanıltıcı bilgi yayma” suçlamasını içeren dosyayla birleştirildi.
MAHKEME TARİHİ BELLİ OLDU
TÜSİAD Başkanları, 20 Mayıs’ta İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. Yargılamada, TÜSİAD’ın çeşitli toplumsal ve siyasal gelişmelere dair açıklamaları, “hukuki süreçlere müdahale” olarak değerlendiriliyor.
İDDİANAMEDE NELER VAR?
Savcılığın hazırladığı iddianamede dikkat çeken başlıklar yer aldı. Turan ve Aras’ın şu gelişmelere dair kamuoyuna yaptıkları açıklamalar “suç unsuru” olarak gösterildi:
Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın,
Türkiye’deki depremler ve yapı güvenliği tartışmaları,
Erzincan İliç’te altın madeninde yaşanan heyelan,
Belediye başkanlarıyla ilgili soruşturmalar ve görevden almalar,
Bazı belediyelere kayyum atanması,
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a dair ifadeler,
Menajer Ayşe Barım hakkındaki değerlendirmeler,
Görevden uzaklaştırılan ve tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na dair açıklamalar.
İddianamede, Turan ve Aras’ın “algı oluşturduğu”, “toplumda güvensizlik ve endişe ortamı yaratmaya çalıştıkları” ve “hukukun üstünlüğüne dair kamuoyunu etkilemeyi hedefledikleri” öne sürüldü.
ŞUBATTA EMNİYETE GÖTÜRÜLMÜŞLERDİ
Soruşturmanın fitili, TÜSİAD Genel Kurulu’nda yapılan konuşmalarla ateşlenmişti. Şubat ayında Orhan Turan ve Ömer Aras, polis eşliğinde emniyete götürülerek ifade vermişti. O süreçte her iki isim hakkında “gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma” suçlaması yöneltilmişti.
GÖZLER 20 MAYIS’TA
İş dünyasında ve hukuk çevrelerinde büyük yankı uyandıran dava, kamuoyunun da yakından takip ettiği gelişmelerden biri olacak. TÜSİAD’ın açıklamalarının ifade özgürlüğü kapsamında mı, yoksa adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs olarak mı değerlendirileceği, 20 Mayıs’taki duruşmada daha da netleşecek.