Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Uygulamamızı İndir
Cihan Unuak

Kozluca Bulvarı’nda Emsal Artışı

Bugün bir arsanın üzerine 100 daire yapılabilecekken, belediye meclisinden bir karar çıkıyor, hop! Aynı arsaya 1000 daire!

Yani şehir planlamacılığı değil bu, imar cambazlığının daniskası.

Yeşil alanlardan feragat, otoparktan vazgeçiş, altyapı kapasitesini aşan nüfus yoğunluğu…

Bu çarpık düzenin en ‘görkemli’ örneklerinden biri, İnegöl’de her geçen gün değeri yükselen Kozluca Bulvarı.

Eskiden yemyeşil tarım alanlarının uzandığı bu güzergâh, şimdi markaların yarıştığı bir vitrin, inşaat firmalarının gözdesi.

Ama dikkatli bakınca göze batan başka bir şey var.

Birbirine yaslanmış binalar, araya sıkıştırılmış yaşamlar.

Ve fısıltı gazetesiyle yayılan bir söylenti: Emsal artış talepleri…

Geçtiğimiz aylarda İnegöl Belediye Meclisi’nin gündeminde olup görüşülmesi beklenen bir emsal artışı talebi, bir anda gizemli şekilde kaşla göz arasında gündemden düştü.

Sorular havada kaldı: Kim bastırdı? Kim vazgeçirdi? Kim yön verdi?

İşte bu sorular, sadece İnegöl’ün değil, tüm Türkiye’nin sorunu.

Çünkü “eşitlik” sadece tabela süsü, “adalet” ise sadece afişlerde.

Kentsel dönüşüm deseniz, İnegöl hâlâ 1999 öncesi yapılarda oturan binlerce vatandaşıyla depremi bekliyor.

Ama belediye başkanları, görev süresi bittiğinde arkasında yıkılacak ‘eserler’ bırakabiliyor.

Beş yıllığına seçilen bir başkanın, 100 yıllık kararlar alması… işte asıl risk burada.

Tüm bu tartışmaların ortasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konu ile alakalı bence çok açık konuştu:

“Çeşitli plan notlarıyla emsallerle oynayanlar var. Belediyelerin içinde bunu görüyorum. Plan notlarıyla oynamak suretiyle eğer siz bunu 7’ye çıkarıyorsanız, 6’ya çıkarıyorsanız tarih sizi affetmez, bu millet sizi affetmez.”

İşte bu söz, aslında Türkiye’deki binlerce çarpık yapılaşma dosyasının özetidir.

Çünkü mesele sadece binalar değil; mesele kentlerin ruhudur.

Ve bu ruh, her çifte standartta biraz daha ölüyor.

Bu yüzden…

kentler, parsel parsel değil; akıl akıla planlanmalı.

Yoksa bir gün herkes, kendi beton mezarının temelini izlerken yakalar kendini.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Haberizma
Radyo Güneş