Arama
Üyelik
Üye Girişi
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Hasan Eroğlu
Sevda Özcan

“Borsa İstanbul, dünyanın en ucuz borsası”

KUR KORUMALI MEVDUAT HESAPLARININ 2 TRİLYON TL’Yİ AŞTIĞI VE ALTIN YATIRIMLARININ ÖNE ÇIKTIĞI SEÇİM ÖNCESİ DÖNEMDE, BORSA İSTANBUL CEPHESİNDE DE ÖNEMLİ GELİŞMELER YAŞANIYOR.

KUR KORUMALI MEVDUAT HESAPLARININ

Borsanın durumunu değerlendiren ALB Yatırım Analisti Uğur Aydın, “Son 10 yılda ortalama 9.9 F/K ile fiyatlanan Borsa İstanbul’un, bugün, şirketlerin artan kârlılığına ve nakit akışı performansına rağmen düşük fiyatlandığını söylemek yanlış olmayacaktır. Üstelik 2023-2024 12 aylık tahmini kârlara göre BİST100’ün F/K oranının 3.89 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bu rakam; savaş gibi olağanüstü bir durumun yaşandığı Rusya borsası hariç bakıldığında, en iskontolu fiyatlanan gelişen ülke hisse piyasasının Borsa İstanbul olduğunu bize gösteriyor” dedi.

Türkiye’de 2023 genel seçimlerine bir haftadan az bir süre kala, piyasaların da gözü sandığa çevrildi. Kur Korumalı Mevduat hesaplarının 2 trilyon TL’yi aştığı ve altın yatırımlarının öne çıktığı seçim öncesi dönemde, Borsa İstanbul cephesinde de önemli gelişmeler yaşanıyor. Borsa İstanbul’da BİST100 endeksi sadece geçen hafta yüzde 8,12 değer kaybederek 4401 puandan kapandı. Seçim öncesi son haftaya da bu seviyeden başlayan BİST100 endeksinde aylık kayıplar yüzde 11,70’e, 2023’ün başından itibaren ise yüzde 20,12’ye ulaştı. Yatırımcılar da 2022’nin açık ara en çok kazandıran enstrümanı olan Borsa İstanbul’daki fiyat hareketlerine odaklanırken; uzmanlardan borsa performansıyla ilgili önemli uyarılar geliyor. ALB Yatırım Araştırma Analisti Uğur Aydın borsa hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Borsa neden geride kaldı?

Uğur Aydın, “Bu yıl ilk çeyrekte şirketlerde kâr marjlarının daralması, ciro artış hızının yavaşlaması, bu etkilerle nakit akışlarına yönelik risklerin artması, başta KKM ve altın olmak üzere alternatif yatırım araçlarının risk-getiri dengesi açısından daha cazip olması ve seçim öncesi risk almaktan kaçınma eğilimi sebebiyle, borsanın performansı geride kaldı. Geçen yıla kıyasla dezenflasyon sürecinin başlaması, talep yavaşlaması, bazı sektörlerde yüksek maliyetler ve deprem vergisi gibi tek seferlik negatif etkiler de hisse performanslarını olumsuz etkiledi. Ancak bütün bunlara rağmen değerleme dinamikleri açısından baktığımızda hisse senedi piyasalarımızın iskontolu fiyatlandığını söyleyebiliriz” dedi.

Rusya’dan sonra en ucuz BİST

Endeksin bulunduğu seviye itibarıyla, BİST100 çatısı altındaki şirketlerin, yıllık kârlarının sadece 4.4 katından fiyatlandığı aktaran Aydın, “Yani BİST100’ün F/K oranı bugün itibarıyla 4.4 seviyesindedir. Bu nokta, Lehman Brothers’ın iflası ile zirveye çıkan 2008 küresel finans krizinden beri en düşük seviyedir. Son 10 yılda ise ortalama 9.9 F/K ile fiyatlanan Borsa İstanbul’un, bugün, şirketlerin artan kârlılığına ve nakit akışı performansına rağmen düşük fiyatlandığını söylemek yanlış olmayacaktır. Üstelik 2023-2024 12 aylık tahmini kârlara göre BİST100’ün F/K oranının 3.89 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bu rakam; savaş gibi olağanüstü bir durumun yaşandığı Rusya borsası hariç bakıldığında, en iskontolu fiyatlanan gelişen ülke hisse piyasasının Borsa İstanbul olduğunu bize gösteriyor” şeklinde konuştu.

CDS düşerse borsa yükselecek

12 aylık tahmini kârlara göre gelişen ülkelerden örnekler veren Aydın, “F/K oranı 5’in altında olan başka gelişen ülke piyasası yok. Kolombiya 5.80, Güney Afrika 10.84, Brezilya 6.98, Meksika 12.91, Şili 7.53 ve Malezya 13.18 F/K oranına sahip. Burada dikkat çeken nokta, CDS risk primleri Küresel çapta ülkelerin risk primleri ile hisse senedi değerleme çarpanları arasında genelde ters yönlü bir ilişki vardır. Yani risk primi (CDS) düştükçe; fiyatlar artar, çarpanlar yükselir. Tersine risk primi yükseldikçe fiyatlar düşer ve çarpanlar geriler. Türkiye’de mayısın ilk haftası itibarıyla CDS risk primi 552 iken; Kolombiya’da 308, Güney Afrika’da 291, Brezilya’da 229, Meksika’da 123, Şili’de 101 ve Malezya’da 75 olarak gerçekleşmiştir. Bunun da F/K oranlarına yansıdığı görülmektedir. Sonuç olarak seçim belirsizliğinin ortadan kalkması, sonrasında uygulanacak ekonomi politikaları, yapısal reformlar ve uluslararası ilişkilerde özellikle batı ile geliştirilecek pozitif ilişkiler; CDS priminde gerileme ve yabancı portföy girişlerinde artışı beraberinde getirebilir. Bu da BİST100’de F/K çarpanlarının, emsallerine yaklaşmasını sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.